Tüm şarkılar aşk üzerine, tüm filmler, diziler aşksız çekilemiyor. Peki o zaman insan aşksız yaşabilir mi? Sosyal medyanında etkisiyle aşk dolu paylaşımlar yalnızlık duygusunu daha da hissettirirken, rüya gibi başlayan aşkların, kabus gibi bitmesi kimi bedenlerde kalp krizine neden oluyor.

Sevilmek, sevmek yani aşk, insanın ruhunu ve bedenini besleyen en önemli duygulardan biri. Ancak sevginin aniden son bulması kırık kalp sendromuna neden olabiliyor. Hatta kimi zaman aşkın bitiş şekli, aldatma, onur kırma, ihanet, iftira şeklinde bittiğinde kişi ruhsal dengesini kaybedip ağır bir depresyonun içine girebiliyor. Bu durumda kalbin yorulmasına neden olarak kalp hastalıklarını hızlandırıyor.

Durun! Yanlış biliyorsunuz! İşte Einstein'a ait olmayan o sözler! Durun! Yanlış biliyorsunuz! İşte Einstein'a ait olmayan o sözler!

Kalp kırıklığı ile yaşanan aşk acısı kırık kalp sendromuna neden olabiliyor. Peki kırık kalp sendromu nedir?

Aşk ve sevginin aniden kötü bir şekilde son bulması kırık kalp sendromuna neden olabiliyor. Adrenalin gibi stres hormonunun ani yükselmesi, kalbi etkileyerek göğüs ağrısı, nefes darlığına neden olarak kalp krizine neden olabiliyor. 

YALNIZ YAŞAYANLAR DA KIRIK KALP SENDROMUNA YAKALANIYOR

Araştırmalarda tek başına yaşayan kişilerde kalp krizi riskinin ise daha yüksek olduğu görülmüş durumda. Yalnız yaşayan kişilerde depresyonun daha sık yaşandığı bu durumunda kırık kalp sendromuna neden olduğu uzmanlar tarafından dikkat çekilen bir diğer durum. Uzmanlar bu durumu yakalanmamak için kişinin kendisini sevmesi gerektiiğini, sinir ve stresten uzak durması gerektiğini söylüyor.