TCMB (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası) faiz arttırımı kararından sonra kredilerde faiz oranları da değişti. Bunun akabinde 1 yıllık yüzde 41,68 oranında olan ihtiyaç kredisi faiz oranları yükseltilirken limitlere de kısıtlama uygulandı. İhtiyaç kredilerine getirilen sınırlamanın bir süre daha devam edeceği öğrenildi. Peki, ihtiyaç kredisi limiti ne kadar? İşte detaylar...
Bankaların vatandaşlara çeşitli ihtiyaçları doğrultusunda kullanması amacıyla sağlanan ihtiyaç kredilerine sınırlama getirildiği öğrenildi. Bu sınırlama ise 1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren geçerli olacak. Merkez Bankası’nın verdiği karar doğrultusunda faiz arttırımı da aynı tarihten itibaren geçerli. Peki, ihtiyaç kredisi en fazla ne kadar çekilebilir?
İHTİYAÇ KREDİSİNE LİMİT SINIRLAMASI
Politika faizinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın arttırıma gitmesi ile birlikte yüzde 8,50 oranında tam 650 baz puan artış yapıldı. Bu da yüzde 15’e kadar yükseltti. Dolayısıyla referans faiz oranları da arttı. Bu da kredili mevduat hesapları, kredi kartları ve ihtiyaç kredileri için belirlenen faiz oranlarını yükseltti.
KREDİ FAİZ ORANLARI NE KADAR OLDU?
Karar öncesinde referans faizi 0,81 ve senelik bileşik referans faiz oranı ise 10,31’di. Ayrıca ticari faiz oranı ise aşılması halinde menkul kıymet tesisi mecburiyeti içermekteydi. Merkez Bankası’nın verdiği kararın ardından politika faizinin yüzde 15’e çıkması zincirleme etki yarattı. Referans faizleri 1,36 olurken ticari kredi çekmek isteyen kişilere yüzde 25,04 ile yüzde 32,2 oranında değişikliğe gidildi.
İhtiyaç kredileri için durum 32,2 ile 35,72 aralığında belirlenirken yüzde 42’ye kadar arttı. Bankalar artık daha fazla faiz uygularken ihtiyaç kredilerinde limit de değişti.
İHTİYAÇ KREDİSİ LİMİTİ 70.000 TL
Faiz arttırımının ardından kredilerindeki faiz oranlarının yükseltilmesine ek olarak kredilerin de limiti aşağı çekildi. Bu durumda nakde ihtiyacı olan vatandaşlar azami 70 bin TL’ye kadar ihtiyaç kredisinden faydalanabilecek. Uygulanan bu kararların ise özellikle gelir seviyesi az olan vatandaşları etkileyeceği ve ekonomik eşitsizliklerdeki farkın daha net hissedileceği görülüyor. Ayrıca böylelikle bankaların kar oranı artacak. Öte yandan tüketici güveni ile ekonomik büyüme anlamında negatif etkiler yaratacağı da ön görülmektedir.
