DOLAR
38,8949
0.36
EURO
43,4533
-0.25

NASA, Kedilerin Mırlamasından İlham Aldı: Kemikleri Koruyan Sessiz Devrim

Kedilerin huzur verici mırlamaları artık sadece sevimli bir detay değil. NASA, bu düşük frekanslı titreşimleri temel alarak kemik erimesine karşı devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdi. İşte uzaydan gelen çözüm ve kedilerden alınan ilham...

yazar avatar

Technolat

Haber Editörü

Giriş: 15.05.2025 - 21:43

Günceleme: 15.05.2025 - 21:41

NASA, Kedilerin Mırlamasından İlham Aldı: Kemikleri Koruyan Sessiz Devrim

Kediler mırıldandığında pek çoğumuz bunun keyif belirtisi olduğunu düşünürüz. Ancak bilim insanları bu yumuşak titreşimlerin, aslında biyolojik bir işlev taşıdığını ortaya koydu. 25 ila 150 Hz aralığında salınan bu frekanslar, kemik ve kas dokuları üzerinde iyileştirici etkiye sahip olabilir.

Yapılan araştırmalar, mırlamanın:

  • 25–50 Hz aralığında kemik hücrelerinin yenilenmesini,
  • 50–150 Hz arasında ise kas ve tendonların onarımını desteklediğini gösteriyor.

Bu nedenle, ciddi travmalardan sonra bile kedilerin kemik kırığı yaşamaması ya da uzun süre hareketsiz kaldıklarında doku kaybı olmaması artık bir tesadüf değil; biyomekanik bir avantajın sonucu.

Uzayda Kemikler Erirken Gözler Kedilere Çevrildi

Kedilerin bu doğal yeteneği, sadece veteriner hekimlerin değil, uzay ajansı NASA'nın da radarına girdi. Çünkü uzay yolculuklarında yerçekimi eksikliği nedeniyle astronotların kemik yoğunluğu hızla azalıyor. Her ay %1 ila %1,5 oranında kemik kaybı yaşanıyor ve bu, uzun vadede ciddi sağlık riskleri doğuruyor.

NASA, kedilerin düşük frekanslı mırıltılarının bir savunma mekanizması olabileceğini fark edince, "Bu biyolojik sistemi teknolojiye nasıl uyarlayabiliriz?" sorusunun peşine düştü.

Kedilerden İlhamla Geliştirilen Teknoloji: Titreşimle Kemik Koruma

NASA ve iş birliği yaptığı bilimsel kuruluşlar (Harvard, Stony Brook Üniversitesi gibi), bu sorunun cevabını mühendislikte buldu. Geliştirilen sistemin adı:
Low-Magnitude High-Frequency Vibration (LMHFV) – yani düşük şiddette, yüksek frekansta titreşim.

Bu cihaz, kullanıcının sabit durduğu bir platform üzerinde çalışıyor. Cihaz aracılığıyla vücuda 30–90 Hz aralığında düşük şiddetli (yaklaşık 0.2–0.4g) titreşim uygulanıyor. Günde yalnızca 10–20 dakikalık pasif kullanım, kemik hücrelerini uyararak yeniden yapılanmayı destekliyor.

FDA Onayı Geldi: Cihaz Artık Resmi Bir Tedavi Aracı

Bu teknoloji sadece teoride kalmadı. Dünya genelinde yürütülen klinik deneyler sonucunda:

  • Kemik kaybında %30’a varan azalma,
  • Özellikle kalça ve omurgada yoğunluk korunumu,
  • Kas gücü ve denge performansında artış gözlemlendi.

Tüm bu bulgular, LMHFV sisteminin ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Avrupa CE otoriteleri tarafından resmî olarak onaylanmasını sağladı. Bugün bu sistem, yalnızca astronot rehabilitasyonlarında değil; yaşlı bireyler, osteoporoz hastaları ve felç sonrası tedavilerde de kullanılıyor.

Doğadan Gelen İlham, Bilime Yön Veriyor

NASA’nın geliştirdiği bu sistem, doğadaki sessiz ama etkili mekanizmaların teknolojiyle nasıl birleştiğinin güçlü bir örneği. Tıpkı Gila canavarı hormonlarından geliştirilen diyabet ilacı gibi, bu kez ilham evimizin köşesindeki bir kedi oldu.

Belki de gelecekte, kemik sağlığımız için yalnızca ilaçlar değil, reçeteye yazılacak bir “titreşim terapisi” olacak. Ve bu devrimin başlangıcında, sessizce mırıldanan bir kedinin sesi yer alacak.

🥳

Bu içeriğe emoji ile tepki ver

0

0

0

0

0

0

0

Yorumlar (0)

Yorum yazma kurallarını

Yorum sıralaması:

Yorum yok

Huawei’den Türkiye’ye üçlü teknoloji çıkarması: Watch 5, Watch Fit 4 ve FreeBuds 6 satışta